Software 3.0: Kod Yazmaktan Prompt Yazmaya

Kodlama Yerini Prompta mı Bırakıyor? AI Çağında Yeni Bir Programlama Stili

Yazılım geliştirme dünyasında köklü bir dönüşüm yaşanıyor. Bugüne kadar yazılımcılar, çözüm üretmenin temel yolu olarak satır satır kod yazmayı benimsemişti. Ancak son birkaç yılda yapay zekâ destekli araçların yükselişiyle birlikte yepyeni bir kavram gündemimize girdi: prompting.

Artık birçok geliştirici, karmaşık algoritmalar, API entegrasyonları ya da otomasyon script’leri için saatlerce kod yazmak yerine, bir LLM (Large Language Model) aracına doğal dilde bir komut vererek aynı çıktıya saniyeler içinde ulaşabiliyor. Bu durum, sadece verimlilik açısından değil, geliştirici rolünün tanımı açısından da devrim niteliğinde.

Peki gerçekten programlama tarzımız mı değişiyor? Kodlama, klasik anlamda önemini yitiriyor mu? Yoksa prompting, yazılım geliştirmenin sadece yeni bir katmanı mı?

Bu yazıda, prompt tabanlı yazılım geliştirme anlayışını detaylıca ele alacak, klasik kodlamadan nasıl farklılaştığını inceleyecek ve teknik açıdan bu dönüşümün biz yazılımcılara neler kazandırdığını (ve belki de ne kaybettirdiğini) tartışacağız.

Yazılım geliştirme pratiğinin “Software 3.0” olarak adlandırıldığı bu yeni çağda, artık sadece “nasıl kod yazdığımız” değil, “nasıl düşündüğümüz ve nasıl ifade ettiğimiz” de büyük önem taşıyor.

Hazırsanız, koddan konversasyona geçişin kapılarını birlikte aralayalım.

Neler Değişiyor?

Eskiden “prompting” denince akla, terminalde kullanıcıdan gelen komut ya da girdiler gelirdi. Artık ise bu terim; LLM (büyük dil modelleri) ile yazılım geliştirmeyi yönlendiren doğal dil talebini tanımlıyor. Yani, birkaç cümle ile bir mikroservis oluşturmak, hata ayıklamak, test yazdırmak ya da komut dosyası üretmek mümkün hâle geldi. Ancak bu gelişim, bazen kod yazmanın temel problem çözme becerisini geriye ittiği eleştirisine de maruz kalıyor.

Prompting Gerçekten Yeni Bir Programlama mı?

Evet — birçok uzman, prompting’in yazılım dünyasında yeni bir programlama biçimi olduğunu savunuyor. Josh Bersin gibi isimlere göre AI modellerine yönelttiğimiz her doğal dil talebi aslında birer “kod” niteliğinde: Yani prompt yazmak da programlama ile eşdeğer bir eylem JOSH BERSIN. NVIDIA CEO’su Jensen Huang ise, AI ile iletişimin, JavaScript ya da Python öğrenmek yerine insan diliyle programlama yapmak kadar erişilebilir olduğunu ifade ediyor.

Yeni Akım: “Vibe Coding” ve “Lazy Prompting”

Stanford’lu Andrew Ng’ye göre prompt yazarken “lazy” yani minimal bilgiyle başlamak bile yeterli olabilir; model çoğu zaman kullanıcı amacını iyi anlıyor. Bu akıma “vibe coding” deniyor — yani kullanıcı AI’ya doğal diliyle talimat veriyor, AI da buna yanıt olarak yazılım üretiyor. Andrej Karpathy bu dönüşümü “Software 3.0” olarak tanımlıyor; burada geleneksel kodlama yerini doğal dil temelli programlamaya bırakıyor. Yapay zeka yaklaşımları büyüdükçe, prompting’in programlamanın bir parçası olarak ele alınması kaçınılmaz görünüyor.

Yine de Kodlama Gereksizleşiyor mu?

Kesinlikle hayır. Çoğu uzman, prompting’in yeteneklerini överken bile uzmanın gözünden kaçabilecek hatalara, bağlam kaybına ve sürdürülebilirlik sorunlarına dikkat çekmeyi ihmal etmiyor. AI ile birlikte programlama yapılsa da, temel kodlama bilgisi ve problem çözme yeteneği hâlâ kritik bir değer teşkil ediyor.

Örneğin Araştırmacılar, geliştirme süreçlerinin prompting ile nasıl farklılaştığını analiz ediyor, uzmanların bile modelin davranışlarını kestirmek için özel zihinsel modeller geliştirmek zorunda kaldığını vurguluyor. Ayrıca TechGig'de yayımlanan güncel bir yazıda “prompting yazılım geliştirme yöntemlerini yeniden tanımlıyor, ama kodlama hâlâ gerekli bir beceri” deniliyor.

Yeni Nesil Yazılımcıdan Beklenen Beceriler

Yazılım dünyası artık sadece “sen ne kadar iyi kod yazıyorsun?” sorusuna değil, “sen ne kadar etkili çözüm üretiyorsun?” sorusuna yanıt arıyor. Bu da beraberinde yeni bir yazılımcı profilini getiriyor:

Geleneksel Yeni Nesil
Kod bilgisi Kod + Prompt becerisi
IDE kullanımı AI destekli editörler (GitHub Copilot, Cursor vs.)
Stack Overflow alışkanlığı Doğrudan LLM’lerle doğal dilde soru-cevap
Yavaş fakat kontrollü geliştirme Hızlı prototipleme ve test döngüsü
Tek başına kod çözümü AI ile birlikte çözüm geliştirme (co-pilot mindset)
AI’ın üretici rolde olduğu bu dünyada yazılımcıdan beklenen şey, prompt’u sadece bir komut değil, bir yazılım tasarımı dili olarak görebilmesi.

 

Kodlama Ölmüyor, Dönüşüyor

Kodlama, ölmedi. Ancak artık yeni bir katman eklendi: Prompting. Doğal dil ile algoritmalar arasında köprü kurma becerisi, geleceğin yazılımcısının ayrılmaz bir parçası olacak. Promptlar; tıpkı fonksiyonlar, sınıflar veya mimari desenler gibi bir “programlama birimi” olarak kabul edilmek zorunda.

Bu çağda başarılı olmak isteyen her geliştirici;
  • Kod yazmayı bırakmamalı,
  • Prompt yazmayı öğrenmeli,
  • Her ikisini bir arada ustalıkla kullanarak daha hızlı, daha yaratıcı ve daha etkili yazılımlar geliştirmelidir.

 

Sonuç: Geleceğin Programcı Profili Nasıl Olacak?

  • Esneklik: Hem kod hem de prompting ile çalışabilen bir geliştirici, farklı problemlere daha hızlı ve yaratıcı çözümler üretebilir.
  • Derinlik: Prompt optimizasyonu, model davranışını anlamayı; kodlama ise sistematik düşünmeyi ve mimariyi kavramayı gerektirir.
  • Denge: Prompt yazarken modeli yönlendirmek kadar, üretilen çıktıyı değerlendirmek ve düzeltebilmek de önemlidir.

Yani; AI destekli geliştirme çağında, “PROGRAMCI” değil, “PROBLEM ÇÖZEN, DOĞRU ARACI SEÇEN” profesyoneller ön planda olacak. Uzun vadede başarılı olanlar, promptları da kod sayfaları kadar doğal ve etkili kullanabilenler olacak.

 

Add comment